6 Ekim 2008 Pazartesi

Taklaya Gelmek

Kadıköy'de 4 yemenin tek tesellisiydi bu taklalar. Böyle güzel sevinince, insan gol attığına kızamıyor rakip oyuncunun. Bir çok Fenerbahçelinin sırf bir kez daha izleyebilmek için 5. bir golü yemeğe razı olduğunu düşünüyorum dün akşam. Nasılsa olan olmuştu bari tadını çıkaralım mantığıyla.
Maç üzerine uzun uzun konuşulabilir, konuşuluyorda. Herkes birşeyler söylüyor. Çoğu da doğru serzenişler. Bir kaç hafta önce "Benim hala umudum var" başlıklı yazımı hatırlayıp acı acı gülümsüyorum. Herşey bitti mi? Hayır ama herşeyin ters gittiği apaçık. Alex'siz, Lugano'suz ve Semih'siz bir maça başlayıp Gökhan,Emre ve Maldonado' nun sakatlanmaları bu hezimeti hızlandırdı. Yasin'i stoperde Önder'i de sağ bekte oynatmak kaybetmeye razı olmak aslında. Olmadığı çok açık birşeyi çaresizlikten tekrar denemekten başka bir şey değil. Anlamadığım Kayserispor'un sezon başında Altay'dan aldığı Eren Güngör'ü neden Fenerbahçe almaz. Böyle bir stoper bulmak için menejere bile ihtiyaç yok.Adam Ümit Milli takımın stoperi. Burdayım diye bağırıyor. Eskilerin transfer şampiyonu Fenerbahçe'nin kadro derinliğini oluşturmak adına sezon başında hiç bir hamle yapmaması sakatlıklar olduğu sürece başını daha çok ağrıtacak.
3 kere ofsayta yakalanan Kayseri forveti Fenerbahçe'yi nasıl yıkacağını göstermek istedi ama bunu ancak topları fileden çıkarınca anlayabildiler. Kaza bu defa geliyorum diye bağıra bağıra geldi. 6. hafta sonunda alınan 4 mağlubiyet şampiyonluk umutlarını söndürmemiş olsa da çok azalttı. Asıl taraftarı umutsuzluğa iten tabiki de oynanan kötü futbol, mücadele düzeyinin çok düşük olması. Yönetimi, Aragones'i ve futbolcuları zor günler bekliyor. Milli maç arası yaralara derman olur mu bilmiyorum ama ülkede Fenerbahçeliler dışındakiler bile üzgün.Ezeli rakipler bile Fenerbahçe'nin yarıştan bu kadar erken kopmasını istemiyordur. Özelliklede Lig TV si olan kafe işletmecileri. Ocak ayına kadar sabredecek herkes. Ama o sabır görünmüyor pek taraftarda. İsterdim ki dün gece taraftar 90 dakika sadece takımını desteklesin. Aslında bu yapılabilecek en iyi protestoydu."Biz üzerimize düşeni yapıyoruz" mesajı sadece parasını verip 30.000 kombine almakla bitmiyor. Kimse taraftara mutlu sonla bitan bir film vaad etmedi. Kazananı herkes alkışlar. Üzerine düşeni yapmak böyle maçlarda belli olur. Malesef taraftar kolay olanı seçti. 20. dakikada başlayan protestolar maç sonuna doğru tüm tribünlere yayıldı. Bayrama 0-0 D.Kiev beraberliği ile başlayıp 1-4 lük Kayseri mağlubiyeti ile bitirmek bir çok kişinin bayramlık ağzını sonuna kadar açtırdı.
Bu arada Kayserispor'un hakkını da teslim edelim. Korkmadan (diyeceğim ama korkacak bişey yoktu zaten) , öne geçtiğinde de geriye yaslanmadan, oyunu çirkinleştirmeden hak ettikleri bir galibiyet aldılar. Bayram demişken tüm dostların geçmiş bayramını kutluyorum. Uzun bir aradan sonra ilk yazımda böyle şeyler yazdıran Fenerbahçe'ye de ayrıca teşekkür (!) ediyorum.

Hiç yorum yok: