"Arda Turan domuz gribi oldu." demek haber değeri taşımıyor olsa gerek ki Milliyet (Basında Güven) haberi "Aşk tatiline gitti domuz gribi oldu" diye veriyor internet sitesinden. Türk medyasını eleştirirken acımasız davrandığımızı düşünebiliriz bazen ama konu "internet gazeteciliği" ise ne söylesek az söylemiş oluruz. "Arda'nın yoğun tedavisi sürüyor." başlığının altına sevgilisi olduğu söylenen Sinem Kobal'ın saçını okşarken ki resmini koymak gazetecilik oluyor ülkemde. Roma'ya gitti dönüşte yatağa düştü demekse "geneleve gitti, aids oldu" demek gibi. Sanki domuz gribinden 80 küsür kişi başka ülkede öldü. Bu ülkede domuz gribine yakalanma olasılığı yokmuş gibi kelamlar edilmiş. Fotomaç, Fanatik, Bulvar olsa pas geçerdik bu defa ama Milliyet yapınca insan aynı gazetede Mehmet Demirkol'u okuduğuna üzülüyor.
Arda da skandallarla başladığı seneyi bir de domuz gribine yakalanarak bitiriyor. Artık kurşun mu döktürür, nazar boncuğumu takar bilemem ama terslikler geldi mi böyle üst üste geliyor işte.
Aynı şey Galatasaray için de geçerli. Son bir hafta içinde Galatasaray'ın adının geçtiği olaylardan değil gazete aylık dergi çıkartılırdı herhalde.
Neyse biz kaptana geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. En kısa sürede iyileşti haberlerini alalım. Son olarakta domuz aşısı ve korunma yöntemlerini sorguladığımız şu günlerde, Türkiye'de en iyi hastanelerde kontrol edilen, spor yapan, uykusuna, yemesine, içmesine dikkat eden bir sporcunun da bu hastalığa yakalanmış olması ayrıca moral bozucudur diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder