Beşi aynı anda oynayamadı Volkan'ın cezası nedeniyle ama yarı final maçında diğer dört oyuncuyu ilk onbirde izledik. Bunu o zamanda kulüpçülük yaptığım için değil Fatih Terim'in doğru oyuncu tercihleri yaptığını belirtmek için yazmıştım. Hatta kadroya çağrılan Kazım Kazım için Fırat'ın "Ama ligi domine eden Mehmet Topuz çağrılmazken Coca Cola Kid Kazım'ın orada olması biraz tuhaf oluyor." demesine de "Ama şunu söyleyeyim turnuva sonunda Kazım Kazım için söylediklerini yalamak durumunda kalabilirsin." cevabını vermiştim.
Turnuvada oynanan maçlar ve sonucun beni haklı çıkardığını düşünüyorum. Belki yarı final maçında sakat ve cezalı oyuncular böyle bir 11'i zorunlu kılmıştı ama bu beş Fenerbahçeli oyuncunun milli takım performansını üst düzey bulduğumu söylemek istiyorum.
Mehmet Aurello: Tartışmayacağım bile. Ne oynadığı milli takıma ne kattığı ortada. Kazım Kanat dışında herkesin şapka çıkardığı bu oyuncu her oynadığı maç öncesinde de İstiklal Marşı'mızı söyleyerek belkide ayağa bile kalkmam diyenlere gönderme yaptı. Marco gösterdiği performansla da en büyük derdi yine Fenerbahçe kulübünün başına açtı. Bu günlerde Villareal'e gideceği haberleri yöneticileri bir hayli huzursuz etmiş görünüyor.Semih Şentürk: Nöbetçi golcü benzetmesi sadece Turkcell Süper Ligi ile sınırlı kalır zannediyorduk. Ama önce Şampiyonlar Ligi'nde daha sonra da Euro2008'de de bu geleneği sürdürdü. Bu durum öyle benliğine işlemiş ki ilkonbir oynadığı maçlarda bile gollerini son dakikalarda atmaya özen gösterdi. İlk katıldığı Avrupa şampiyonasında 3 gol atarak hem fiyatını katladı hem de Kezman'dan dertli Fenerbahçe'lilerin yüreğine su serpti. Gündemdeki Güiza transferinden sonra Kezman,Güiza ikilisinin yedeği kalır mı sorusuna yine de kimse kesin hayır diyemiyor olması da garip gelmiyor değil insana. Bu durumdan sıkılıp kendisine iyi bir teklifte bulunacağı söylenen Fierontina'ya giderse şaşırmayın derim.
Volkan Demirel: Belkide en iyisi olabileceği turnuvada en büyük hayal kırıklığımız oldu. Performansı ile ilgili değil tabiki hayal kırıklığının nedeni. Türkiye'den kalma alışkanlıklarını Avrupa'ya taşımaya kalkınca Çek maçındaki hatasını çeyrek ve yarı finalde oynayamayarak fazlasıyla çekti. Şu haliyle bile Avrupa'da oynayabilecek kapasitede olduğuna inandığım Volkan, iyi bir performans gösterebileceği çeyrek ve yarı final maçlarını oynayabilseydi belki turnuvanın en iyi kalecisi seçilmeyebilirdi ama adını Casillas ve Buffon'un yanına çok rahat yazdırabilirdi. Yine de İsviçre ve Çek Cumhuriyeti maçlarındaki performansıyla alkışı fazlasıyla haketti.
Uğur Boral: Daha herkes Sevilla maçındaki performansını mantıklı bir şekilde açıklamayı becerememişken Almanya maçında ilk defa onbirde oynamasına rağmen sol tarafı kullanışı ve attığı golle turnuvada göze batanlar arasına girmeyi başardı. Hatta Blackburn takımının onunla ciddi olarak ilgilendiği yazılmaya başlandı.
Kazım Kazım: Bazılarının Coca Cola Kid olarak adlandırdığı, "bu milli takımda ne işi var" dediği oyuncudan Fatih Terim hiç vazgeçmedi. Sağ taraftan yaptığı ortalar ve direkten dönen şutuyla hatırlayacağız onu. Ben yine de daha iyi bir performans bekliyordum. Bu kadarda kalmasını da tecrübesizliğine bağlıyorum. İddiam yine devam ediyor. Fenerbahçe'de yıldız adayı gördüğüm bir kaç oyuncudan biri Kazım.
Bu yazıyı Milli Takımımızın başarısını Fenerbahçeli futbolculara bağladığımı düşündüğüm için yazmadım. Öyle düşünmüyorum da zaten Arda'nın Hamit'in Nihat'ın hatta Servet'in performansları başlı başına bir yazı konusu zaten. Bu yazıyı turnuva öncesi beklentilerimin büyük olduğu ve doğru bir tercih olarak milli takıma seçilmiş olduklarını düşündüğüm Fenerbahçeli futbolcuların beni yanıltmadığını belirtmek için yazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder