Nihayet 36'lık pozu tamamlayıp resimleri bastırtabildik. Sevgili Fırat'ı bu kadar beklettiğimiz için özür dileriz. Gecikmenin asıl nedeni Hakan'ın oğlu minik Doruk'un ameliyat telaşıydı. Şimdiden geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum Fenerbahçelime.
Uzun uzadıya bir maç öncesi ve maç sonrası yazısı hayal etmiştim ama içimden pek gelmiyor. Açıkcası "balına kazandınız" lafı beni hakikaten demoralize etti. Dünkü postlar içinde Galatasaray'lı dostlar kızmasın asıl hedef Fırat beydi. Yoksa blogun tarafar sitesi olmasını en son isteyecek kişi benim. Eee bu fotoğraflar ne oluyor o zaman derseniz. Blogu takip edenler bilir bunlar benim "Hac" fotoğraflarım. Sadece skoru ile değil benim için ilk olması nedeniyle çok özel bir maçtı. O nedenle bir sürü fotoğrafın içinden en azından bu kadarını paylaşmak istedim.
Atmosferle ilgili şu anektodu aktarmak istiyorum. Aramızda futbolla çokta alakalı olmayan ama Fenerbahçeli bir kardeşimiz vardı. İlk defa bu stada geliyor ve doğal olarakta ilk Galatasaray derbisi olacaktı. Maç öncesi belki heyecanını farkettirmemeyi başarmıştı ama maç seramonisindeki ambiyansı gözyaşları içinde izliyordu. Anlayacağınız "skoru sadece süsü" olan bir maç Fenerbahçe-Galatasaray maçları. Orada olmak o atmosferi solumak bile bir ayrıcalık. Tabiki sonuç lehinize olduğunda da tadından yenmiyor. 24 saatlik yorgunluğa, bir sürü para harcamaya değiyor sonunda. Maçla ilgili kendi saptamalarımı başka bir yazıda paylaşmak üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder