11 Kasım 2008 Salı

Sen Ağlama Dayanamam

4-1 lik galibiyeti balımıza bağladı sevgili Fırat. Selçuk'un ilk golü için "Kaval kemiğine çarpıp gol oldu" dedi. Dua et kıçına çarpmadı .Düşünsene Selçuk'un havasını. Galatasaray'a kıçıyla gol atan adam olarak tarihe geçecekti.
Bu güne kadar Edu'nun kendi kalesine attığı golleri yazı konusu yapıp istatistiğini tutan arkadaşım, Emre kendi kalesine atıp gerçek Fenerbahçeli olunca fena bozuldu. Sanki topa dokunmasa auta gidecek. Arkasındaki Güiza'yı hesaba katmıyor.
De Sanctis'in R.Carlos'un şutunu sektirip Lugano'nun kafasını yemesi bizim balımız mı sizin kazmalığınız mı?
Neyse ki Temmuz ayında hem bir ayağını hemde annesini kaybeden Deivid'in golüne şapka çıkararak hala mantıklı düşünebileceği konusunda beni umutlandırdı. Zira insanın böyle bir maçı tesadüflere, bala bağlaması için attığı ilk gole sevinirken kafasını bir yere çarpması gerekir.
Her şey bir tarafa ballı yada yağlı sonuçta tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzuruyla bana bu yazıyı yazdıran güzide kulübüme teşekkürü bir borç biliyor, son 10 yılda para verip Kadıköy'e gelen Galatasaray taraftarına bu paraların geri ödenmesi için kampanya çağrımı buradan yapıyorum. Tüketici hakkı, müşteri memnuniyeti diye bişey var kardeşim. Tabi alan memnun satan memnunsa bilemem!

Hiç yorum yok: